Özel okul enflasyonu: Paralı okul çok, bilim insanı yok
Toygun ATİLLA
ÖFKELİYİM
Öylesine öfkeliyim ki…
Bir ülke düşünün ki, çocukluğunuzda, “Her şeyin başı eğitim, eğitim düzelmezse hiç bir şey düzelmez” sözleri ile büyümüşsünüz.
Aradan 45-50 yıl geçmiş hala birebir kelamı duyuyorsunuz ve geçen yıllara bir arpa uzunluğu yol almak yerine daha da büyük bir eğitim felaketi ile karşı karşıya olduğunuzu görüyorsunuz.
ÖZEL OKULA GİTMEK AYIPLANIRDI
İlkokul Moda, orta ve lise eğitimini Haydarpaşa Lisesi’nde gördüm.
Yani, devlet okulları…
Bilenler bilir, bizim vaktimizde kaliteli bir kaç özel okul dışında (onlara da imtihanla giriliyordu) özel okullarda okumak “ayıplanan” bir şeydi.
Çünkü, özel okullara giden çocuklar devlet okullarında sınıf geçemeyen, başarısız olan bu yüzden ekonomik durumu güzel olan velileri tarafından özel okullara gönderilenlerden oluşurdu.
PAYLAŞMAYI ÖĞRENDİK
Devlet okulunda okumak nasıl bir şeydi. Tecrübelerimi anlatayım.
Moda İlkokulu’nda 2.sınıftaydım. Memur anne babanın çocuğuydum. Sınıfımızda fabrikatör çocukları da, apartman vazifelilerinin evlatları da, benim üzere memur çocukları da vardı.
Annelerimizin babalarımızın ne ekonomik, ne eğitim ne de toplumsal pozisyonları konu değildi.
Bizler, birebir sıralarda oturan, birebir bahçede oyunlar oynayan çocuklardık.
Sıra arkadaşım bir apartman görevlisinin evladıydı.
O yıllarda beslenme çantalarımız vardı. Hatırlayanlar hatırlar.
Bir gün annem sordu; “Arkadaşın ne getiriyor beslenme çantasında yemek için”
Yanıtladım: “Bi şey getirmiyor. Beslenme çantası yok”
Annem yeniden sordu: “Sen paylaşıyor musun arkadaşınla yemeğini ?”
Yanıtım kısaydı: “Hayır”
Annem şöyle dedi: “Bundan sonra beslenme çantana 2 kişilik yemek koyacağım. Arkadaşını üzmeden, onu mahcup etmeden onunla yemeğini paylaşacaksın”
Ben o gün “paylaşmayı” öğrendim.
HERŞEY PUZZLE MODÜLÜ
Haydarpaşa Lisesi’nde orta ve lise eğitimi gördüğümüzde sabah 08.00 de başlayan okul mesaimiz akşam 18:00 de biterdi. Dersler, 17:00’de sonlanır, son 1 saatte ise ya etüde gidilir ya da kütüphaneye.
Ortaokul ve lisede dünya ve Türk klasiklerinde okumadığım kitap kalmamıştı neredeyse…
12 Eylül 1980 darbesinden sonra Kenan Cihan cuntası idaresindeki Türkiye’de tarihi Haydarpaşa Lisesi, Marmara Üniversitesi’ne devredilmiş, bizler de derme çatma bir okula taşınmıştık.
Meğer her olup biten bir puzzle parçasıymış.
Özal devrinde devlet okulları giderek gözden düşerken Özel Okullar dönemi başlamıştı bile…
“Paralı Eğitime Hayır” çığlıklarını “Neoliberalizm” boğmuştu.
ÖZEL OKUL SAYISI 10 KATTAN FAZLA ARTTI
Yıl 2002’de Türkiye’deki özel okul sayısı 1377’yi bulmuştu.
Eğitimde ıslahat yaptığını tez eden bu devrin iktidarında ise 2024’te bu sayı tam tamına 14 bin 352 oldu…
Yani, 10 katından fazla…
ÖZEL OKULLAR ARTINCA DAHA ÇOK BİLİM İNSANI MI YETİŞTİRDİK
Oldu da ne oldu…
Özel okul sayıları arttı da Türkiye’de bilim insanları mı daha çok yetişti ?
Özel okul sayıları arttı da, sanat dünyası mı yeşerdi ?
Özel okul sayıları arttı da, ülkenin müellif, çizer, entelektüel insanı mı çoğaldı ?
Özel okul sayıları arttı da, sporda dünya çapında muvaffakiyetler mı elde ettik ?
Özel okul sayıları arttı da, teknoloji de çağ mı atladık ?
EĞİTİMDE ÇÖLLEŞME
Bilakis, eğitim de çölleşme daha da derinleşti.
Hani her şeyin başı eğitimdi ?
Her şeyin başı “Para” oldu…
Türkiye, eğitimi, müfredatı, çağı, bilimi konuşmak yerine özel okulların yıllık fiyatlarını konuşur oldu.
TOPLUM AYRIŞTI
Öfkeliyim…
Çünkü,
Devlet okullarını tuta kaka özel okulları çoğaltarak toplumun toplumsal istikrarını bozdunuz.
Aynı sıralarda okuyan tıpkı bahçede oynayan işveren çocuğu ile memur çocuğunu, kapıcı çocuğunu birbirinden ayrıştırdınız.
Öfkeliyim…
Çünkü,
Çocuklarını özel okullarda okutmamanın o çocuklara haksızlık olacağını düşünen ve onlar için para kazanmaya ve o parayı her kuralda kazanmayı mübah olarak gören bir kuşak yetiştirdiniz.
Bu ülkede 3 kurumun başında Ulusal cümlesi vardır.
Milli Savunma Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Ulusal Eğitim Bakanlığı…
Bu manalıdır.
O halde bu kurumların içi boşaltılmamalı, başka bir ihtimam göstermelidir.
22 yılda 10 kat fazla özel okul açtınız, Türkiye’de eğitim kalitesini arşa mı çıkardınız?
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız…
“Her şeyin başı eğitim, eğitim düzelmezse hiç bir şey düzelmez”
patronlardunyasi.com
