Denizcilikte ikinci yelken devrimi

Buharlı motorların icadına kadar, dünya denizlerinde dolaşan gemiler rüzgâr gücünü kullanıyordu. Motorun icadıyla hem gemiler büyüdü hem de yelken yalnızca bir spor kolu olarak anılmaya başlandı. Fakat Milletlerarası Denizcilik Örgütü (IMO), denizcilik kesimindeki karbon salımını azaltmak için çok sıkı önlemler almaya başladı. Kimi şirketler çevreci yakıtlara geçerken, kimisi de rüzgâr gücünü adeta tekrar keşfetti.

2018’DEN BERİ YELKENLE YÜZÜYOR

Rüzgâr gücünü deneyen şirketlerden biri de, filosunda 240’tan fazla tanker ve LNG taşıyıcısı bulunan dünyanın en büyük operatörlerinden olan Maersk Tankers oldu. Rüzgâr Takviyeli Tahrik Sistemleri (WAPS) ismi verilen, dev bacaları andıran çağdaş yelkenlerle donatılmış Maersk Pelican gemisi 2018’de denizlere açıldı.

MAERSK’TEN 5 GEMİ DAHA

Maersk Tankers’in Baş Yatırım Sorumlusu Claus Gronborg, aerodinamik yüzeyinde havayı sürükleyerek kaldırma ve itme verimliliği oluşturan eSAIL sistemini Maersk Tacoma, Maersk Tampa, Maersk Tangier, Maersk Teesport ve Maersk Tokyo tankerlerine uygulayacaklarını açıkladı. Gronborg, “Filomuzda rüzgâr takviyeli tahrik sistemlerini büyük ölçekte uygulayarak FuelEU Maritime ve AB Emisyon Ticaret Sistemi’nin maksatlarına de yaklaşıyoruz” diye konuştu.

İLK YELKENLİ RO-RO TÜRKİYE’DE ÜRETİLİYOR

RMK Marine Tersanesi geçen yıl Fransız merkezli Neoline için, dünyada birinci sefer ana güç olarak rüzgâr gücü, yelkenli gücü kullanacak olan Ro-Ro gemisini yapmaya başlamıştı. 2025 yılında tamamlanacak gemi, 136 metre uzunluğunda ve 24.2 metre genişliğinde olacak.

patronlardunyasi.com