Almanya’nın kanallar şehri, Elbe Nehri’nin taçsız kraliçesi: Hamburg
Kaan İNCİLİ
Havalimanına iner inmez tertip, nizam, hürmet ve kuzeye çıktıkça uygarlaşan toplumsal hayat bizi karşılıyor. Her kentin bir havası vardır derler ya, Hamburg benim için daima soğuk havaların kenti olmuştur. Soğuk havaların insanı olmasam da kış aylarında tereddütsüz vakit geçirmekten keyif aldığım bir kenttir. Tahminen dingin kafeleri, tahminen kanalların görünümü, tahminen nizamlı mimarisi, tahminen de kentin gücü bu hissi yaratıyor. Bakalım siz neye karar vereceksiniz.
Almanya’nın ikinci büyük kenti ve birebir vakitte kendi başına bir eyalet olan Hamburg, Hür Hansa kenti olarak anılıyor ve başta havacılık olmak üzere çeşitli dallarda kuzey Almanya’nın en büyük sanayi kentidir. Unutmayın ki sanayi, bulunduğu kente zenginlik getirir; lakin bu kaynakların halkın haklarını koruyarak adil bir biçimde dağıtılması her şeyden daha kıymetlidir. Bunu başarabilen kentler, tıpkı vakitte turizm merkezi olmayı da hak ediyor.
Gezimize liman bölgesinden başlayabiliriz. Hamburg, tamamını yürüyerek keşfedebileceğiniz düzayak bir kent. Donners Park’ta yeşile ve oksijene doyacağınız bir yürüyüşten sonra ırmak kenarındaki U-Boot Müzesi’ni gezip bir denizaltıyı ziyaret edebilirsiniz. Akabinde Elbe Irmağı kıyısında, 108 metre yüksekliği ile kentin en yüksek yapısı olan Elbphilharmonie yahut kısa ismiyle Elphi binası sizi karşılayacak. Dünyada büyüklük ve akustik konusunda önde gelen konser salonlarından biridir.
Artık biraz keyif yapmayı hak ettik. Rathaus etrafındaki kanalların kenarında şık bir restoranda hoş bir öğlen yemeği yiyip akabinde keyifli bir kahve molası verelim. Sonrasında merkezdeki pasajlarda yürüyüş ve alışverişle günü daha keyifli hale getirebiliriz.
Otelimize yerleşip dinlendikten sonra akşam kesinlikle kusursuz bir Hamburg restoranında yemek yemelisiniz. Bir tane üç yıldızlı, dört tane iki yıldızlı ve sekiz tane bir yıldızlı Michelin restoranı bulunan Hamburg’da, toplam 56 özel restoran ortasından birini deneyimlemenizi öneririm.
Ertesi günü ise Aussenalster etrafında keyifli bir yürüyüş (90 dakika) ve müze seyahatlerine ayırıyoruz. Yürüyüşle Hamburg’un tadını çıkarıp Miniatur Wunderland’da harikulade bir tecrübe kazanıyoruz. 1.490 m² alana kurulu bu müze; 260.000 figür, 9.250 karayolu aracı, 4.110 mesken, 130.000 ağaç ve 1.040 tren çeşidi ile dünyanın en büyük demiryolu maket müzesine de mesken sahipliği yapıyor. Deniz tutkunları için Hamburg Milletlerarası Denizcilik Müzesi ise unutulmaz 2-3 saat vaat ediyor. Dünyanın en büyük özel denizcilik koleksiyonuna sahip bu müzeyi kaçırmayın.
Günübirlik etraf seyahatleri isteyenler için şahane bir kıyı kasabası olan Travemünde, liman kenti Kiel yahut müzisyenleri ile ünlü Bremen hoş seçenekler ortasında.
Tatmadan Dönmeyin: Schnitzel, Kartoffelsalat, lokal bira, Apfelstrudel.
Görmeden Dönmeyin: Elbphilharmonie, Miniatur Wunderland, Rathaus.
Ertelemeyeceğiniz tek hayaliniz, sizi farklı ufuklara götürecek yeni seyahatler olsun. Sevgiyle kalın.
patronlardunyasi.com
