Düşen alım gücü herkesi terzi yaptı, Türkiye Avrupa’da zirveye yerleşti
Necla DALAN
Isaac Merritt Singer, birinci düz dikiş makinesini 1850 yılında Boston’da mütevazı bir atölyede 40 dolar borçlanarak üretti. Singer’in emeli, karısını bitmek tükenmek bilmeyen dikiş kaygısından kurtarmaktı. Bir yıl sonra da Edward B. Clark ile birlikte I.M. Singer&Company’yi kurdu. 1853’te Singer fabrikası New York’a taşındı ve ismi Singer Manufacturing Company olarak değişti. Birinci üretilen makineler de 100 dolara satılmaya başlandı.
TÜRKİYE’YE 1886’DA GELDİ
1886 yılında Singer dikiş makineleri İstanbul ve İzmir’de satılmaya başlandı. Singer’in Türkiye’deki birinci bayisi ise 1904 yılında İstiklal Caddesi’nde açıldı. Böylelikle Singer, Türkiye’de bayilik açıp fatura kesen birinci yabancı şirket oldu. Singer birebir vakitte Türkiye’de müsaadeli pazarlama yolunu kullanan birinci şirket. Tüketicinin müsaadesini alarak akşamları konut ziyaretleriyle eser tanıtımı ve satışı yapan Singer, birebir vakitte Türk halkını gaz sobası ve ocak ile tanıştıran şirket.
HER ÇEYİZDE BİR DİKİŞ MAKİNESİ
Bir periyotlar her genç kızın çeyizinde kesinlikle bulunan dikiş makineleri yıllar içinde bir nostaljiye dönüştü. Konfeksiyon ve hazır giysi terzilerin pabucunu dama attı. Ancak bilhassa son iki yıldır her haneyi derinden etkileyen enflasyon, düşen alım gücü tekrar meskende dikiş ve doğal olarak dikiş makinelerini de baş köşeye taşıdı. O denli ki Türkiye Singer sisteminde Avrupa’nın tepesine oturdu. Dorukta daima Almanya vardı ancak Singer Türkiye, yıllık 300 bin adede ulaşan konut tipi dikiş makinası satışıyla iki yıldır Avrupa’nın bir numarası oldu.
TADİLAT PARASI DA TESİRLİ OLUYOR
Şirketin faaliyet gösterdiği 196 ülkedeki tek bayan genel müdür olan Singer Türkiye Genel Müdürü Sinem Kınran Parlak Türkiye pazarını, yeni yatırım planlarını ve ekonomik krizle yine beğenilen olan dikiş makinelerini konuştuk. Sinem Kınran Parlak’ın verdiği bilgiye nazaran Türkiye’de Singer tabelalı 300’den fazla bayi var. Lakin Vestel ve Arçelik bayilerinde de A101 ve Şok üzere zincir marketlerde de eserleri satılıyor. Online satış ve pazaryerleri başka satış alanlarını oluşturuyor. Fiyatı 3 bin 500 TL civarında olan 1605 en çok satılan dikiş makinası modeli. Singer Türkiye’de gayeler dolar bazında ve geçen yıl yüzde 40 büyüme gerçekleşmiş. Küreselin beklentisi 2025’te bu yılın yüzde 20 üzerine çıkmak.
Sinem Kınran Parlak, son periyotta dikiş makinasına ilginin arttığını belirterek, “Evde dikiş ekonomik krizle tekrar gündeme geldi. Beşerler artık terzilik işlerini kendileri yapıyor. Markalar evvelce fiyatsız yaptıkları tadilata artık para almaya başladı. Bunun da tesiri oluyor. Ayrıyeten dünya çapında kendin yap trendi var. Türkiye’de de yükselişte, genç kuşak farklılaşmak istiyor. Çeyiz sandıkları yeniden gün yüzüne çıktı. Bir de daralan iktisatta diktiği eserleri satıp para kazanan bir kesim var. Toplumsal medyada içeriklerimiz var ve beşerler kolay öğrenebiliyor. Son 3-4 yıldır satışlarda artış vardı lakin 2 yıldır küme içinde Avrupa birincisi durumundayız. Almanya’dan birinciliği aldık. Avrupa’da da resesyon var lakin biz Türkiye’de daha süratli aksiyon alıyoruz. İnsanların satın alabilme kapasitelerine hizmet vermek zorundayız. Bir yerden sonra finansçı üzere çalışmak, piyasanın nabzını uygun tutmak zorundayız” diye konuştu.
YILDA 350 BİN DİKİŞ MAKİNESİ SATILIYOR
Türkiye’de yıllık 350 bin adet mesken tipi dikiş makinesi satıldığını ve bunun 300 bininin Singer eseri olduğunu lisana getiren Sinem Kınran Parlak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“2004 yılına kadar Türkiye’de bir fabrikamız vardı. Dikiş makinesinde 1301 modelini üretiyordu. Kabiniyle birlikte 40 kilo ağırlığındaydı. Meskenler küçülüp muhtaçlıklar değişince fabrika kapatıldı. Türkiye’de sanayi tipi dikiş makinalarından çıkmıştık. Piyasadan talep gelince bu yıl tekrar getirdik. Singer dikiş ve dikişle ilintili eserler de üretiyor. Kazanlı ütüler, buharlı düzleştiriciler, seyahat ütüleri gibi…
ÜTÜLERİN MONTAJINI TÜRKİYE’DE YAPTIRACAĞIZ
Türkiye’de farklı eserlerle ilgili planlarımız var. Ütü bunlardan biri… Kazanlı ütülerden çok satıyorduk fakat vergilendirme nedeniyle rekabetçi fiyat sunamayınca alternatif arayışına girdik. Komponentler Çin’den gelecek, montaj yapan bir firmaya Türkiye’de yaptıracağız. Üç model geliştirdik. 2025’in birinci çeyreğinde başlamayı planlıyoruz. Bu sayede pazarda savlı olacağız. Made in Turkey olacağı için Avrupa açısından da yeterli olacak. Öte yandan overlok da son yıllarda konutlarda trend oldu. Bu eserlerde de önder durumdayız. Bu ortada ütüden sonra tahminen globalde bir iştah oluşabilir dikiş makinesi üretimi için… Süpürge için de çok talep var. Lakin adım adım gitmek istiyoruz. Küresele ütüyü sunduk kabul ettiler. Evvel o bitsin, satış başlasın, ileride süpürge de olabilir.”
ENFLASYONU ANLAMAYA GELDİLER, BU YIL İKİ DEFA ARTIRIM YAPTIK
Sinem Kınran Parlak, Türkiye’nin muvaffakiyetinin globalde çok fark yarattığına da dikkat çekti ve ekledi:
“Eskiden Türkiye nerede diye sorarlardı, şimdi CEO’lar, yönetim kurulu üyeleri yılda birkaç defa geliyor. Geçen yıl lojistikte çok eza oldu. Bizim satış artışımız sayesinde Avrupa’dan evvel bize mal akışı sağlandı. Böylelikle büyük müşterilerimizle işlerimiz aksamadı. Türkiye genelinde bilhassa enflasyonu anlamaya geliyorlar. Bu yıl iki sefer enflasyon farkını maaşlara yansıttık. Bu açıdan da başarılı sonuçlarımızın bize yararı oldu.”
MESLEK ERBABI AZALIYOR, GENÇLERİ TEŞVİK ETMEMİZ GEREKİYOR
Eğitim takımlarının tüm Türkiye’yi gezdiğini de lisana getiren Sinem Kınran Parlak, “Kız meslek liselerinden halk eğitim merkezlerine, belediyelerden muhtarlıklara etkin çalışıyoruz. Bu yıl meslek liselerine daha fazla yatırım yapmayı planlıyoruz. Zira meslek erbabı azalıyor ve gençleri teşvik etmemiz gerekiyor” dedi.
patronlardunyasi.com
