İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: Turpun büyüğünü açıklıyorum, bilirkişi Satılmış Büyükcanayakın

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, daha evvel yaptığı açıklamada bugün saat 10.00’da değerli bir basın toplantısı yapacağını duyurmuştu.

İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“YETKİLERİN SAHİBİ OLMAK İÇİN YANIP TUTUŞANLARIN İŞ SORUMLULUK ALMAYA GELDİĞİNDE ADETA ADAM ASMACA OYNUYOR”

“Kartalkaya Faciası açığa kavuşturulmalı ve bu mevzuda hassasiyeti en üst düzeyde bütün yetkili insanlarımız göstermeli. Beşerler ailelerine ulaşma telaşı yaşarken ve acıları derinden hissederken, tüm Türkiye yasta, yastayken tekrar ne yazık ki birinci anlarda bir kısım nifakçılar, daha evvelki birçok olayda olduğu üzere burada da ortaya çıktı. Yetkilerin sahibi olmak için yanıp tutuşanların, iş sorumluluk almaya geldiğinde adeta adam asmaca oynamasını ise buradan kınıyorum.”

“Bolu Belediye Liderimiz Sayın Tanju Özcan’a medya üzerinden hakaret edenleri, hatalı ilan edenleri ve tekrar bildik oyunlarla sorumluluklardan kaçma teşebbüslerini en üst perdeden kınıyorum. Tek başına gerçeklerin ortaya çıkması için çabalayan ve facia yaşandığı birinci andan itibaren, o birinci gününden itibaren durmaksızın çalışan Tanju Liderimize da buradan selam ve sevgilerimi iletiyorum.”

“Yetkileri en geniş manada eline almaya çalışan hükümet ve mevcut anlayış sıra sorumluluk almaya gelince ne yazık ki ortadan kayboluyor.”

“İKİ GENEL LİDER CEZAEVİNDE”

“Ne yazık ki Zafer Partisi Genel Lideri Sayın Ümit Özdağ her nedense İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınma münasebetinin dışında bir argüman ile de tutuklanarak cezaevine gönderildi.”

“Siyasi Parti genel liderlerinin tutuklanmasına Türkiye alışık bir ülke lakin ne vakit? Bir düşünelim, ne vakit? Darbe periyotlarında. Ta 1980 darbesinde bunları yaşadık. 1980 darbesinden bu yana Türkiye’de birinci defa iki genel lider cezaevine kondu. Sayın Selahattin Demirtaş 7 yılı geçen bir vakittir cezaevinde.”

“Zafer Partisi Genel Lideri Sayın Ümit Özdağ tutuklandı. Dediğim üzere bunlar lakin askeri darbe devrinde yaşanan olaylardı ve o günleri hiçbirimiz hatırlamak bile istemiyoruz.”

“BUGÜN ÇOK ÇARPICI BİR TEZGAHI ORTAYA SERMEK İÇİN SİZLERİ DAVET ETTİK”

“Biz de bugün çok çarpıcı bir tezgahı ortaya sermek için sizleri davet ettik ve buluştuk. Çok kıymetli, çok değerli, çok hassas hakikaten utanç verici bir durum. Pahalı konuklar 31 Mart seçimlerinden milletimizin 1. partisi olarak çıkan Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve belediyelerine yönelik haksız, hukuksuz operasyonlar sürat kesmeden devam ediyor. Siz bakmasın bakmayın ki hani her gün bir şey olduğunda biz bir reaksiyon gösterdiğimizde çabucak birinci çıkıp yetkililerin ağzından duyduğunuz cümle, yargı bağımsızdır cümlesi.”

“Onlara inanmayın. Türkiye’de bağımsız özerk kurum kaldı mı diye gidin vatandaşlarımıza sorun. Emin olun ki vatandaşlarımızın büyük bir kısmı kalmadı diyecektir. Başkanı ve yardımcısı Cumhurbaşkanı tarafından atanan kurum yargıçların savcıların geleceğine karar vermiyor mu? Hakları da orada atanma kararları da oradan çıkıyor. Hal bu türlü olunca belirli hedefler için atanan atananlar yüzünden kanundan gelen güç ne yazık ki kişiselleştiriliyor, maksat gözetiliyor.”

“CUMHURBAŞKANI HER ŞEYE VAKIF, TURBUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE DİYOR”

“Dökülen münasebetleri, güldüren sebeplerle az evvel söz ettiğim genel liderler dahil hukuksuz operasyonlarına devam edecek, vazgeçmeyecekler. Bunu ben demiyorum. Bunu en yetkili ağız söylüyor. Kim söylüyor bunu? Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor. Ne diyor? Turpun büyüğü heybede diyor. Evraklar kapalı denilerek şüphelilerin avukatlarına bilgi verilmiyor. Avukatlarına dahi o evraklar açılmıyor lakin Cumhurbaşkanı ne olacak, ne bitecek her ayrıntıya vakıf. Neredeyse sabahından akşamına bu işin içinde olan beşerlerle irtibat kuracak kadar bu işin içinde mi diye insan düşünmeden edemiyor.”

“Yargı bağımsız o denli mi Sayın Adalet Bakanı? İşte bugün biz de Cumhurbaşkanından esinlenerek basın toplantımıza tam da bu ismi koyduk. Basın toplantımızın ismi Turpun Büyüğü.Bugün heybeden turp niyetine çok enteresan bir kişilik çıkacak.”

“İMZASIZ RAPORLA İNSANLARI NASIL SUÇLADIĞINI AÇIKLAYACAĞIM”

“Bu kişinin adeta bir infazcıya dönüştürüldüğünü hukuksuzlukların perdesi yapılmaya çalışıldığını, olmayan raporların nasıl iddianameye girdiğini raporların nasıl değişime uğradığını imzasız raporla insanların nasıl suçlandığını, hatta tutuklandığını sizlere ve kamuoyuyla birlikte buradan paylaşacağım. Lafla dedikodu ile de değil dokümanlarıyla paylaşacağım. Heybeden çıkaracağımız turpla ilgili Cumhurbaşkanı ve yargı bağımsızdır diye tweet atan Adalet Bakanı ne diyecek diye de takip edeceğim. Onu da merakla bekliyor olacağım.”

“DANIŞTAY’IN 5 YÜKSEK YARGICININ BENİMLE İLGİLİ GÖRÜŞÜNÜ KÂFİ BULMAYAN MAHKEME MEVZUYU BİR EKSPERE EMANET ETTİ”

“Müsaadenizle başlayalım. Bildiğiniz üzere Beylikdüzü Belediye Başkanlığım sırasında 2015 yılında yapılan bir ihale nedeniyle hakkımda dava açıldı. Bu dava hala Büyükçekmece Adliyesi’nde devam ediyor. 7 yıl mahpus ve siyasi yasakla yargılanıyorum. Mahkemenin duruşma başlarken gaye koyduğu bitirme mühleti 409 gündü. 11 Nisan’a ertelenen duruşma 826. gününde karara bağlanacak mı daima birlikte göreceğiz.”

“Aslında yargılandığım ihale belgesi hakkında 2020 yılında Danıştay karar verdi. Burada belediye liderine yani bana ceza sorumluluğu yüklenemeyeceğini karara bağladı. Danıştay’ın bu kararının altında 5 yüksek yargıcın imzası bulunuyor. Buna karşın bana dava açıldı. Danıştay’ın 5 yüksek yargıcının benimle ilgili görüşünü kâfi bulmayan mahkeme mevzuyu bir ekspere emanet etti.”

“ORTADA ÇOK ÖNEMLİ BİR SORUN VAR, OLDUĞU TEZ EDİLEN RAPOR YOK”

“3 Temmuz 2022 günü bu eksper raporunu sundu. Bu sıra dışı eksper Danıştay’ın 5 yüksek yargıcının kararını hakikat bulmamıştı. Ve yeni yazdığı raporla bu eksper bu ihalede sorumluluğum olduğunu argüman etti. Bu sözler iddianameye de girdi.”

“Raporuna dayanan savcı iddianamenin 7. sayfasında ne diyor? “Bu bakımdan soruşturmaya bahis ve kabahat teşkil eden aksiyonlar olduğu tespit edilen ihale ile ilgili iç denetçi tarafından hazırlanan raporun üst yönetici olan kuşkulu Ekrem İmamoğlu’na sunulmasına karşın iç denetçi tarafından hazırlanan raporun üst yönetici olan kuşkulu Ekrem İmamoğlu’na sunulmasına karşın ihalenin iptali ve ilgililer hakkında cürüm duyurusu vesaire rastgele bir süreç yapmadığı yani ben rastgele bir süreç yapmadım tespit edilen şüphelinin cezai sorumluluğu doğacağı açıktır.”

“Savcıya nazaran Beylikdüzü Belediyesi’nin iç denetçisi bu ihale ile ilgili sıkıntılar tespit etmiş, rapor hazırlamış ve bana sunmuş fakat ben gereğini yapmamışım.”

“Bu argüman çok önemli ve çok değerli. Yalnız ortada bir sorun var. Çok önemli bir sorun var. Bu türlü bir rapor yok. Bu türlü bir rapor yok. Tekrar ediyorum, bu türlü bir rapor yok. Olmayan bir rapor bana sunulamayacağı için de sorumluluk ihmali yapmam kelam konusu değil.”

“Peki olmayan rapor savcı iddianamesine nasıl giriyor? Olmayan rapor. İnanır mısınız bunu evvel bir mülkiye müfettişi yazdı. Bugün tek bir isme odaklanacağımız için öteki isim vermeye gerek yok.

“HEYBEDEKİ TURBUN İSMİ SATILMIŞ BEY”

“Bu davanın bilir bireyi de o mülkiye müfettişi de yazıyor bunu. O meşhur mülkiye müfettişi. O da her yerden çıkan. Bu davanın bilir şahsı de tıpkı mülkiye müfettişi üzere iç denetçi raporu olduğunu belirtti. Avukatlarımız bu türlü bir rapor olmadığını mahkemede ispat etti.”

“Buna karşın yani olmayan bir rapora karşın mahkeme iddianameyi kabul etti. Gördüğünüz üzere bu bilir kişi olmayan şeyleri yazacak atıf yapacak kadar rahat bir profesyonel. Başına bir şey gelmeyeceğinden emin. Belli ki gerisinde çok güvendiği şahıslar var. Özel seçilmiş birisi. Artık sizlere bu kişiyi takdim ediyorum: Evet heybedeki turpun ismi belirli oldu, Satılmış Beyefendi. Bu ismi aklınızda tutun. Gerçi akılda kalıcı bir yanı var zaten. Satılmış Bey bilir şahsının bu davayla bir arada hayatımıza özel olarak nasıl görevlendirildiğini göreceksiniz.”

“Olmayan bir raporu yazmış üzere göstererek isimli makamları yanıltmaya yönelik teşebbüsü nedeniyle bilir kişi Satılmış Bey ile ilgili kabahat duyurusunda bulunmasını mahkemeye ilettik. Mahkeme bu talebe karşılık bile vermedi. Cevap bile vermedi. Diyorum ya ardı sağlam, korunaklı bir yerde. Danıştay’ın 5 yüksek yargıcı yerine bilirkişi Satılmış Bey’e prestij edilince mahkemeye doğal olarak itiraz ettik. Mahkeme yeni bir uzman kümesi oluşturdu.”

“SAYIŞTAY DENETÇİLERİNDEN ALINAN EKSPER RAPORU LEHİMİZE ÇIKTI”

“Sayıştay denetçisi olarak vazife yapmış 3 kişilik uzman bilir kişi heyeti mevzuyu inceledi. Yeni rapor tümüyle benim ve arkadaşlarımın lehine çıktı. Yani bu sefer muhasebe kökenli Satılmış Bey değil 3 emekli Sayıştay denetçisinden oluşan devlet ciddiyetini bilen bireyler raporlar hazırladı. Bu raporun akabinde mahkeme dedi ki iki rapor birbiriyle çelişiyor. O vakit bir üçüncü uzman raporu isteyelim. Mahkeme yeniden bu sefer öteki üç emekli Sayıştay denetçisinden eksper raporu istedi. Yeni eksper raporu geldi. Rapor yeniden benim ve arkadaşlarımın lehine çıktı. Raporlarda ne diyor biliyor musunuz? Ekrem İmamoğlu’nun ihalede bir sorumluluğu olmadığı üzere ihalede yanlış bir süreç yapılmamış ve kamuyu kara geçiren uygulama yapılmıştır.”

Ayrıntılar geliyor..