İtalyan savunma devi Leonardo ile Baykar’ın güçlerini birleştirmesinin dillendirilmesi ne anlama geliyor 

Toygun ATİLLA

ALFA ROMEO’NUN DA PATRONUYDU

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan en kıymetli sanayi şirketlerinden biri Leonardo. Her ne kadar dünyanın en büyük savunma şirketlerinden biri olarak bilinse de, otomotiv sanayisinde bir periyodun efsane markalarından Alfa Romeo’nun da patronuydu.

ROTASINI BAYKAR’A ÇEVİRDİ

2017’den evvel Finmeccanica olarak bilinen İtalyan teknoloji ve savunma devi, şimdilerde rotasını Türk savunma devi Baykar ile işbirliğine çevirmiş durumda. İtalyan şirketi Piaggio Aerospace’i alarak tüm dünyanın bir sefer daha dikkatini çeken Baykar’e Çizme’den işbirliği teklifi geldi. Bu teklifin sahibi İtalya İşletmeler ve Made in Italy Bakanı Adolfo Urso. İtalyan Bakan, “Baykar, Piaggio Aerospace’i satın almasının akabinde İtalyan savunma devi Leonardo ile güçlerini birleştirebilir” dedi.

Peki bu ne manaya geliyor?

İTALYAN DEVİNİ TANIYALIM

Biraz İtalyan devini tanıyınca, bu kelamların çerçevesi daha net çiziliyor. Bildiğiniz üzere Leonardo Da Vinci, Rönesans Dönemi’nin en ünlü ressam ve heykeltraşlarından biri olsa da, notlarına işlenen savunma alanındaki planları devrinin en özel savaş araçlarına da mesken sahipliği yapıyordu.

Springald ismi verilen mancınık, birinci çok namlulu tüfek, tırpanlı savaş otomobilleri, lego şekli sökülebilir toplar, kaplumbağadan esinlenerek günümüzde tankın birinci hali olan zırhlı araçlar, havan topları… İşte İtalyanlar, bu dâhinin ismini da 1 Ocak 2017 yılında yeniden savunma alanındaki başkan şirketi Leonardo’ya verdi. Dünyanın 13’üncü ve Avrupa’nın 2’nci büyük savunma şirketi olan Leonardo’nun da en büyük hissedarının İtalyan devletinin olması, Baykar ile işbirliğinde resmi açıklamalarının da değerini vurguluyor. 15.3 milyar euroluk cirosuyla, 30 milyar euroyu bulan varlıklarıyla 50 bini aşkın şahsa iş imkanı veren İtalyan devini, aslında çok yeterli biliyoruz. Örneğin ulusal gururumuz olan ve Türk Ordusu’nun gökyüzündeki en kıymetli güçlerinden biri olan T129 ATAK helikopteri, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından ulusal ve milletlerarası pazarlar için geliştirilen Leonardo AW129’a dayalı gelişmiş çok rollü savaş aracı. Helikopter, Leonardo ile Türk sanayileri ortasındaki başarılı iş birliğinin en değerli güçlerinden biri.

Öte yandan dünya müşahedesi için yüksek çözünürlüklü optik uydu, yer segmenti ve uydu entegrasyonu ve testi için mahallî bir merkez ile yörüngede operasyon dayanağının üretimi ve fırlatılmasına dayalı uzay programı olan Göktürk’ün hem ana yüklenicisi Telespazio hem de uydu üreticisi olarak seçilen Thales Alenia Space, Leonardo’nun en değerli iş kollarından biri.

Denizde de Leonardo ile geliştirilen proje, VTMS (Gemi Trafik İdare Sistemi) ismi verilen sistem. İzmit, Mersin ve İzmir’de konuşlu bu sistem, İzmit, Mersin ve Türk karasularındaki deniz trafiğinin bütünleşik ve kapsamlı bir görünümünü sağlıyor. Türk Donanması için geliştirilen Denizaltı Savunma Harbi, Denizcilik Hizmetlerine sahip bir Deniz Devriye Uçağı ATR-72 yani Meltem 3, yeniden Leonardo ve TAI işbirliği ile geliştirildi. Bu listeye deniz topları, radarları da ekleyebilirsiniz.

İTALYAN LEONARDO TÜRK HAZARFEN BİRLİKTE UÇAR MI

Yani bir manada Türkiye ile İtalya ortasında uzun yıllardır var olan bu güçlü bağ, artık de Leonardo ile Baykar ile gelişecek. Bir manada kanatlarıyla uçmayı hedefleyen ve her daim gözleri gökyüzünde olan Leonardo ile Türk Hezarfen diyeceğimiz Selçuk Bayraktar, 21’inci yüzyılda İstanbul’da buluşacak.

Bir kısa notla bitireyim istedim.

“Da Vinci’yi anlamak” adlı kitabı okuyanlar bilecektir. Leonardo Da Vinci’nin hayatını başarılarıyla anlatan kitapta değişik iki not vardı; aklımda kalan.

İlki Da Vinci’nin giysi üslubunun Rönesans İtalyasında çok garipsendiğiyle ilgili. Hatta onun için “Genç Leonardo, Osmanlı Paşası üzere giyinirdi” derlerdi. Bunu da tarihçiler, Da Vinci’nin Türk yahut Kafkas olma mümkünlüğünün yüksek olarak gördükleri köle kökenli annesine bağlarlar.

İkincisi ise Haliç’i buluşturacak olan o ünlü köprü projesi. Hatta İstanbul’a gelmek istediğini Sultan İkinci Beyazıt’a yazdığı mektuplardan öğrenildi.

patronlardunyasi.com