Kartalkaya’daki faciada yetki tartışması sürüyor, peki ya İstanbul’daki oteller olası bir yangın faciasına karşı denetleniyor mu?

Toygun ATİLLA

Sonda yazacağımı başta yazayım, “Denetim diye bir mekanizma” çalışmıyor.

Yani, işimiz Allah’a kalmış.

Bu sonuca nasıl vardım, anlatayım.

Öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye ünitesinin geçtiğimiz 2024 yılında kaç oteli ‘yangın’ tehdidine karşı denetlediğini ve bu kontrol sonuçlarını merak ettim.

Aldığım karşılık şu oldu;

“Ruhsatı kim verdiyse kontrolü de o yapıyor.

Bizim Büyükşehir belediyesi olarak ruhsat verdiğimiz otel ayısı çok değil, onun için de bizde bu ölçüde bir istatistik mevcut değil.”

Sorgulamaya devam ettiğimde Beşiktaş’ta geçen yıl 29 kişinin öldüğü gece kulübü yangınından sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bu kontrol düzeneğinin yalnızca ilçe belediyelerine bırakılmadan Büyükşehir Belediyelerine devredilmesine yönelik bir meclise sunulmak üzere bir tasarı hazırladığı konusunda bilgilendirildim.
Ancak bu tasarı belediye meclise sunuldu mu, sunulacak mı, akıbeti şimdi meçhuldü.

İstanbul Belediyesi’nden aldığım cevaplar tatmin etmeyince bu sefer Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndaki kaynaklarıma ulaşarak talihimi deneyeyim dedim.

Buradan aldığım karşılıklar daha netti.

Şöyle söz ettiler;

“Turizm işletmesi dahi olsa yangın vb durumlardaki raporlar Vilayet belediyesi tarafından verilir. Bizde belediyelerin verdiği raporları temel alarak ruhsat için onay veririz veya vermeyiz. Sonrasında da kontrolörlerimiz senede bir kez gidip denetleme yapar.”

Konuşmamızın devamında ise bakanlığın bu kontrollerde “yangın” vs üzere teknik hususlara itfaiyenin uzmanlığı uzmanlık alanında olduğu için İtfaiyenin misyon alanında olduğunu öğreniyorum.

Türkiye çapında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kapısından geçmeden yalnızca belediyelerden ruhsat alan otel sayısı ise 22 binmiş.

Bu otellerin gerekli koşulları uygulamadığı münasebeti ile beş bini ise kapatılmış.

Ez cümle yeniden başa dönelim.

Türkiye de kontrol düzeneği nasıl çalışıyor derseniz, “Saldım çayıra mevlam kayıra”

Son kelam Orhan Veli’den gelsin

Bedava yaşıyoruz, ücretsiz;
Hava ücretsiz, bulut ücretsiz;
Dere zirve parasız;
Yağmur çamur parasız;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar ücretsiz;
Peynir ekmek değil ama
Acı su parasız;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik ücretsiz;
Bedava yaşıyoruz, ücretsiz.

patronlardunyasi.com