Narin Güran duruşmasında ikinci gün: Tanıklar da ‘tanık’ olmamışlar!
YARGILAMADA İKİNCİ GÜN
Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuval içerisinde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin çözülmesi için görülen davanın dün ikinci duruşması görüldü. Davanın perşembe günkü birinci duruşmasında tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve cesedi dereye saklayan Nevzat Bahtiyar söz verdi. Fakat o beklenen cevap, “Katil kim?” sorusuna karşılık bulunamadı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci gününde ise şahitlerin sözleri dinlendi. Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu.
İLK ŞAHİT AĞABEY BARAN GÜRAN’DI
* Duruşmada birinci şahit olarak ağabey Baran Güran dinlendi. Baran Güran, amcası Salim Güran’ın meskeninde kurulmuş bir kamera karşısında saklı toplantı yapıldığı argümanlarıyla ilgili, “Gizli toplantı konutta mi olur? ‘Bakan geliyor konutu boşaltın’ diyorlardı, bakan geliyordu gizli toplantı olsa köyde olmazdı” cevabını verdi.
‘ŞIHA GİDİLDİ, ‘ÖLSE BEN BİLİRDİM, KAÇIRILMIŞ’ DEDİ’
* Baran Güran’a, “Narin kaçırıldı yahut öldürüldü diye bir şey duydun mu?” sorusu yöneltildi. Güran, “Olay günü bir otomobil geldiği söylendi bir otomobil gelmiş o gün biz kaçırılmış dedik. Şıha gidildi; ‘Ölse ben bilirdim, kaçırılmış’ dedi. Biz de kaçırılmış sandık” diye karşılık verdi.
BABA ARİF GÜRAN DURUŞMA SALONUNDA FENALAŞTI
* Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Baran Güran’a sorular yöneltti. Eren, “Adli Tıp’ta, hayatın en hoş kokusuna sahip bir çocuğun getirildiği hali izlemek zorunda kaldım. Sana teşhis yaptıracaklardı, ‘Baran, görme’ dedim” dedi. Bunun üzerine baba Arif Güran, gözyaşlarını tutamadı. Aile avukatları ve baba Arif Güran, Eren’in konuşmalarına reaksiyon gösterdi. Baba Arif Güran, Eren’e “Benim ömrüm, hayatım, kızımdır. Neyin peşindesin? Ne yapmaya çalışıyorsun” dedi.
‘SANA TEŞHİS YAPTIRACAKLARDI, MÜSAADE VERMEDİM’
* Bunun üzerine kelamlarına devam eden Nahit Eren, “Ben de bir babayım. Neyin peşindeyim? O kızın otopsisinde iken 3 gün boyunca kokusu üstümdeydi. Ömür uzunluğu o kokuyu unutmayacağım. Sana teşhis yaptıracaklardı, müsaade vermedim. Sana bu berbatlığı yapılmasını engellemek için seni içeri almadım o vakit. Zira Baran, her gün öpüp kokladığı kız kardeşinin cesedinin kokusu üstüne sinecekti” dedi. Bu sırada kötüleşen ve salondan çıkarılan Arif Güran, önlem gayesiyle hastaneye kaldırıldı.
‘BU KADAR ÇELİŞKİ OLMASI PEK OLAĞAN BİR ŞEY’
* Baran Güran, Aile Bakanlığı avukatının “Sence ne oldu?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Bence kardeşim doruğa çıktığı vakit bu pislik tarafından kaçırıldı. Benim ailem hayatı boyunca karakolda söz veren bir aile değil. Bu kadar çelişki olması çok olağan bir şey. Köyde arbede etmeyen tek kişi, Enes’tir. O çocuktur. ‘En son Narin’i ben öptüm, DNA’da ben de mi çıkarım?’ diye korkmuştur. Ben de başımı duvara vurdum, telefonu duvara vurdum, biliyor musunuz? Hayır, zira rapora geçmez bu. Bir insan cinayet işlerse korkmaz mı? Her vakit babamın yanına geliyordu. Bence Nevzat palavra söylüyor. Enes orada Salim’i ya da Nevzat’ı görseydi, silah olmasa bıçakla onları doğrardı.”
‘ENES GÖRSE BAŞINA SIKARDI
* Baran Güran, avukatın “Amcan ile annen ortasında alaka olduğu sav ediliyor. Enes görse ne yapardı?” sorusuna “Kafasına sıkardı” karşılığını verdi.
‘TERLİĞİ MUHAMMED BULDU’
* Baran Güran’ın akabinde Narin’in amcasının oğlu Osman Güran şahit olarak dinlendi. Osman Güran, olay gününü anlatarak, “Enes’le Narin kaybolduktan sonra görüştüm. Patikadan yengem, ‘Narin kayboldu’ dedi. Muhammed yol üzerinde terliği gördü. Yaşlılar yukardayken ‘Kolluk konuttan çıkın, yalnızca aile kalsın’ demiş. O esnada yaşlıları otomobile alıp aşağı götürdüğünde unuttuğunu söyledi” dedi.
‘KARGAŞA OLDUĞU İÇİN TERLİĞİ UNUTTUM’
* Daha sonra Narin’in dayısının oğlu Muhammed Kaya dinlendi. Muhammed de olay gününü anlattı: “Terliğin bulunduğu gün, yengem aradı, ‘Araba var mı, süt alır mısın?’ dedi. Ben de ‘Var’ dedim. Markete giderken terliği gördüm. Dönüşte aldım. Ne olur ne olmaz, yengeme gösteririm diye. Konuta gittik, herkes bağırıyordu. Ben de kumandana, ‘Siz bağırmayın, ben herkesi çıkarırım’ dedim. Sonra onu Hüseyin Güran’ın meskenine götürdüm.” Bunun üzerine hakim “Terliği unutmak biraz enteresan tahminen o yüzden tutuklusun. Neden herkese göstermedin?” deyince Muhammed Kaya, “Kargaşa vardı diye unuttum. Sonra baktık numarası farklı. Anladık Narin’in olmadığını” diye konuştu.
Bu sırada kelam alan Anne Yüksel Güran, “Terlik bana geldi. Ben birinci başta sevindim, sonra numarası farklı çıktı” dedi.
‘ENES’İN ÖLDÜRECEĞİNE İNANMAM’
* Tabir verenlerden biri de Salim Güran’ın amcasının eşi Maşallah Güran’dı. Olay gününü anlatan Maşallah Güran şunları söyledi: “Narin’in bulunduğu gün, Hülya kumandan geldi, Yüksel’e ‘Başın sağ olsun’ dedi. Yüksel de ‘Hani kelam vermiştin, hani Narin’im’ diyerek bağırdı, o sırada ambulansa aldılar. ‘Hangi onursuzlar sana kıydı’ diye ortaya söyledim. ‘Herkes her şeyi biliyor’ diye bir cümle kullanmadım. Benim ağzımı kapatan da kimse olmadı. Narin 14.00 üzere geldi. Bizim kızları sordu. Kızlarımız konutta olmadığı için mescide koşarak gitti. 17.40’ta öbür kızım Mina geldi. Salim bize, ‘Hangi saatte gördüyseniz, o saatte söyleyin’ dedi. Salim 18.00-18.20 üzere geldi, 5 dakika sonra gitti. Salim’de kuşkulu bir şey görmedim. Nevzat bizim komşumuz. Kim olursa olsun, Allah belasını versin. Kızım Birsen bana, ‘Salim bize 17.40’ta Narin’i gördüğünüzü söyleyin, yoksa zahmet çıkar’ diye bir cümle söylediğini demedi. Yüksel doruktan seslendi, ‘Narin nerede’ diye sordu. O saatlerde hiçbir hareketlilik görmedim. Nevzat ve Salim’in genel olarak ortası düzgündü bugüne kadar. Karakolun kamerasını ortaya çıkarın. Kimse katil, Allah belasını versin. Enes’in öldüreceğine de inanmam.”
TANIK ÇOCUKLAR, PEDAGOG EŞLİĞİNDE TABİR VERDİ
* Duruşmada 18 yaşından küçük olan şahitler, adliyedeki İsimli Müşahede Odası’nda Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile pedagog eşliğinde söz verdi. Evvel Narin’in ağabeyi M.E.G. akabinde kuzeni A.K., sonra Salim Güran’ın kızı G.G. söz verdi.
‘SUSMAZSANIZ BU TÜRLÜ OLMAZDI’
* Hüseyin Güran ve Maşallah Güran’ın kızı M.G. olay gününü şöyle anlattı: “Yüksel yenge geldi, kötüleşti, ambulansa bindi. Sonra annemle ablam ağlıyordu. Sonra Narin’in teyzesi Yasemin geldi, annem ve ablama saldırdı. ‘Susmazsanız bu türlü olmazdı’ dedi. Ben de o sırada ayağa kalktım. ‘Biz bir şey bilmiyoruz’ dedik. Ben bayıldım, Hülya Kumandan geldi ve ayırdı. Salim Güran bizi tehdit etmedi. ‘Allah isteği için ne biliyorsanız onu söyleyin’ dedi. Tam olarak saat söylemedi, ‘Ne gördüyseniz onu anlatın’ dedi.”
SALİM GÜRAN’IN EŞİ: ‘BENİ ALDATMAZ’
* Salim Güran’ın eşi Melek Güran da şahit sıfatıyla dinlendi. Eşinin konuttan kaçta çıktığını hatırlamadığını lisana getiren Melek Güran, konutlarına oburunu gelmediğini argüman etti. Kendisinin de dışarı çıkmadığını kelamlarına ekleyen Melek Güran, Mahkeme Lideri’nin “Peki bu olaylardan sonra eşinizin hareketlerinden şüphelendiniz mi?” sorusuna ise “Hayır, mutlaka şüphelenmiyorum” cevabını verdi. Salim Güran’ın birinci duruşmada eskortlarla görüştüğünü lisana getirmesinin akabinde Melek Güran’a “Eşiniz sizi aldattığını bu salonda ikrar etti. Haberiniz var mı?” sorusu soruldu. Güran, soruya “Eşim beni aldatmaz” cevabını verdi.
NARİN’İN AİLESİNİ 8 AVUKAT TEMSİL ETTİ
* Geniş güvenlik tedbirlerinin alındığı duruşmada Narin’in ailesini 8 avukat temsil etti. Dünkü duruşmaya 50’nin üzerinde baro başkanı katıldı. Davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve parti sözcüleri de duruşmayı takip etti. 300 kişilik duruşma salonunda yer kalmayınca koridorda kalan avukatlar reaksiyon gösterdi.
patronlardunyasi.com
